30 Aralık 2008 Salı

İNCİR - FIG

incir - fig - 1973

İncir (Ficus carica), anavatanı doğu Akdeniz ve güneybatı Asya (Türkiye'den Afganistan'a kadar) olan, ağaç ya da ağaççık nitelikli bir bitki türü ve bu türün meyvesidir.
İncir, dutgiller (Moraceae) familyasına dahil olan incir (Ficus) cinsinin içerdiği yaklaşık 800 kadar tür içinde ticari öneme sahip meyve veren tek bitkidir. İncir bitkisinin çiçeklerinde tozlaşma olayı mazı böcekleriyle gerçekleşir. Bu olaya "Kaprifikasyon" denir.
Meyvelerinin besin değeri yüksektir. Meyvaların bileşimini %30-40 şeker, A,B,C vitaminleri oluşturmaktadır. Meyvalarından hazırlanan infusyon özellikle çocuklarda kullanılabilen bir müshildir. Yapraklarındaki süt, "incir sütü" olarak bilinir ve halk arasında siğillere karşı kullanılır. Türün taze yaprakları ise, lapa halinde yaralara karşı tedavide halk ilacı olarak kullanılagelmiştir.
İncirin Dünya'daki en büyük üreticisi Türkiye'dir. Başlıca dış satım ürünümüzdür. Ege bölgesinde tarımda ön planda yer alır. Türkiye'de en fazla Aydın yöresinde yetiştirilir.
yazılar için kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0ncir

22 Aralık 2008 Pazartesi

ŞARKICI MUKALLİT

şarkıcı mukallit - hippolais poligiotta - 2004

Şarkıcı Mukallit
Kısa kanatlı sarı mukallit (Hippolais polyglotta), ötleğengiller (Sylviidae) familyasından Hippolais cinsine ait bir kuş türü.
Özellikler;
Orta büyüklükte, yaklaşık 12-13 cm kadardırlar ve doğu karşı taraftaki sarı mukallite benzerler. Erişkinin, açık kahverengi bir arkası ve kanatları vardır. Üst kısmı ise sarımsıdır. Güçlü ve sivri uçlu gagaları, kahverengi bacakları vardır. Eşeyler aynıdır ama genç kuşların karın bölgesi daha soluktur.
Yaşam alanı;
Bu küçük ötücü kuş, çalılıklarla açık ormanlık bölgede bulunan bir türdür. Bir ağaç veya bir çalılıkta yaptıkları yuvalarına 3-5 yumurta bırakırlar.
Beslenme;
Böcekçildirler ama küçük yumuşak meyveler gibi diğer küçük yiyeceklerlede beslenirler.
Dağılım;
Güneybatı Avrupa ve kuzeybatı Afrika'da yayılış gösterirler. Göçmendirler, kışı Afrika'da Sahra Çölünde geçirirler.
yazılar için kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/K%C4%B1sa_kanatl%C4%B1_sar%C4%B1_mukallit

16 Aralık 2008 Salı

SAATÇİ ALİ EFENDİ KONAĞI - İZMİT

saatçi ali efendi konağı- izmit - 1978

Saatçi Ali Efendi Konağı - Etnografya Müzesi
1774 yılında İzmit'in denize hakim eğimli bir yamacı üzerine inşa edilmiş olan konak; planı ahşap kepenkli ve lokmalı, parmaklıklı pencereleri, dış ve iç duvarlarındaki kalem işi süslemeleriyle dönemini en iyi yansıtan sivil mimarlık örneklerimizden biri olarak günümüze kadar gelmiştir.
İzmit Veli Ahmet Mahallesi, Alaca Mescit Yokuşu üzerinde bulunan konak bodrum, zemin ve üst kat olmak üzere toplam üç katlıdır. Müze-ev niteliğini taşıyan konakta baş oda, yemek odası, gelin odası gibi düzenlemelerin yanı sıra, bölgenin kültürünü yansıtan etnografik nitelikte eserler sergilenmektedir.
Konak, 29.09.1987 tarihinde Etnografya Müzesi olarak hizmete açılmakla geçmişten günümüze ulaşan kültür varlıklarımızdan biri daha değerlendirilerek gelecek kuşaklara aktarılmaktadır.

Veli Ahmet Mahallesi, İzmit Tel : (0262) 321 22 74 Faks : (0262) 325 53 54
Pazartesi dışında her gün 08.30-12.30/13.30-17.30 saatlerinde ziyarete açıktır.

yazılar için kaynak: http://ansiklopedi.turkcebilgi.com/Saat%C3%A7i_Ali_Efendi_Kona%C4%9F%C4%B1

12 Aralık 2008 Cuma

VAN KEDİSİ

van kedisi - 1997
Van Kedisi
Türkiye’de kedilerden bahsederken ilk akla gelen türlerin başında gelir Van kedisi: Cana yakınlığı, beyaz, ipeksi kürkü, aslan yürüyüşü, tilki kuyruğuna benzeyen uzun ve kabarık kuyruğu, değişik göz renkleri ve suya olan düşkünlüğü ile. Van Kedisi, dünya üzerinde melezleşmeyen, saflığını koruyabilmiş canlıların başında gelir. Bu özelliği onu, hem kedi dünyasının hem de diğer canlıların yıldızı haline getirir.
Anadolu’ya tam olarak ne zaman ve nasıl geldiği bilinmeyen Van kedileri, diğer canlılarda olduğu gibi bulunduğu bölgenin şartlarına ayak uydurdular. Türkiye’nin en yüksek dağlarının bulunduğu Doğu Anadolu bölgesindeki yüksek sıcaklık farklarına kürkleri sayesinde kolayca ayak uydurabilir Van kedileri. Yılda en az 6 ay karlarla kaplı bu bölgede uzun tüyleriyle kar ve soğuktan korunurken, yazın birden ısınan hava nedeniyle tüylerini dökerek Van Gölü’nün ılıman iklimine uyum sağlarlar. Ancak yaygın olan yanlış bir inanış vardır ki, o da bu kalın kürkü nedeniyle Van kedilerinin üşümediğidir. Halbuki, kediler, kürkleri kalın olmasına rağmen soğuktan etkilenir ve üşürler.
Van kedilerinin diğer kedilerden ayrılan ilginç bir özelliği vardır. Bu kediler suyu çok severler ve yüzerler. Eğer suya doğru gidiyorsa, bu zorunluluktan değil, sadece zevktendir. Özellikle ılık ve sığ sularda yüzmeyi seven Van kedileri, evlerde musluktan damlayan sulara pati atar ya da banyoda size eşlik eder.


yazılar için kaynak : http://www.vankedisi.net/