Bitkiler_TR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bitkiler_TR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ekim 2010 Çarşamba

SİKLAMEN - CYCLAMEN


SİKLAMEN- CYCLAMEN
Myrsinaceae familyasından Cyclamen cinsini oluşturan yaşam alanı orman açıklıkları ve kayalık alanlar olan çok yıllıkyumrulu bir bitki türlerini ortak adı.
Tavşankulağı, buhurumeryem, Mormilik şeklinde de adlandırılır.Boyu 5-20 cm civarındadır ve Şubat-Nisan aylarında çiçek açar.En belirgin özelliği, kalp veya böbrek şeklindeki yapraklarıdır. Beş parçalı olan çiçekleri beyaz, pembe ya da koyu pembe renkte olabilir.
Yazılar_için_kaynak;
http://tr.wikipedia.org/wiki/Siklamen

Siklamen, Geniş yaprakları ve renkli çiçekleriyle sonbahar aylarının en gösterişli çiçeklerindendir.Sonbahar ve kış mevsimlerinin en renkli, en göz alıcı ve hoşa giden çiçekli bitkilerindendir.
Diğer bitkilerin dinlenme dönemine girdiği soğuk mevsimde bu kadar bol miktarda çiçek açan az bitki göze çarpmaktadır.Yaprakları çiçeklerin oldukça altında kalır, çiçekler üstte, uzun sapların tepesinde bulunur. Kalın yaprakları şekil itibariyle nilüfer yapraklarını andırır. Çiçeklerin bolluğu dikkat çekicidir.
Soğanlı bitkidir. Sonbaharda yapraklar belirir. Kış başlangıcında çiçekler açmaya başlar. Nisan ayına kadar çiçekli kalır. Beyaz, pembe ve mor tonlarında çiçekler açar. Sıklamen soğuk seven bir bitkidir. Aslen dış mekan bitkisidir. Sıcak evlerde iyi yetişmez, balkonda veya camlı balkonda bulundurulmalıdır.
Direkt ışık sevmez, ancak aydınlık yerde bulunmalıdır. Sularken üstten su verilmemelidir, tabağına su konulmalıdır. Haftada bir kere tabağa 1 cm kadar su konulmalıdır. Bu şartlarda muhafaza edilirse, bütün kış boyunca renkli ve canlı kalır. Eğer dış mekanda toprağa ekilecekse, saksısı ile ekilmesi gerekir.
Sıklamen toprağı özeldir ve normal bitki toprağına ekilirse bitki bozulur.
Ilkbahar sonunda, havalar ısınmaya başladığında bitki yavaş yavaş kurur ve yok olur, ancak soğanı hala canlıdır. Bu durumdaki soğanı saksısından çıkarmadan kuru, serin ve karanlık bir yere alın. Güneş ışığına ve sıcak havaya maruz kalmamasına dikkat edin. Bu şekilde 6 ila 12 hafta boyunca muhafaza edin. Sonbahar başlarında saksısını ve toprağını değiştirin, tekrar dış mekana alarak sulamaya başlayın. Iyi korunan soğan uzun seneler boyunca çiçek verecektir.
Yazılar_için_kaynak;
http://www.mineflora.com/newsdetail.asp?ArticleID=45

23 Haziran 2009 Salı

MUZ - BANANA

meyveler - muz - 1993
MUZ
Güneydoğu Asya'nın tropikal bölgelerinde doğal olarak yetişen bir ağaçsı bitkiye ve bu bitkinin sarı kabuklu uzun meyvelerine denir.
Muz Turkiye'de daha çok Anamur ile Alanya arasında üretilmektedir. Türkiye'nin Muz ihtiyacının %80 bu yerli muz üretiminden karşılanmaktadır.
Dünya üzerinde belki de en fazla tüketilen meyvelerden biri olan muzun bu kadar aranmasının sebebi sadece kolay erişilebilen ve kolay tüketilebilen bir meyve olması değildir. Bu tüketimin ardında muzun çok besleyici bir besin kaynağı olması, birçok vitamin, protein, mineral ve aminoasiti içeriyor olması yatmaktadır. Batı Avrupa ülkelerinde sadece tadı ve kokusu için aranan bir meyve konumunda ise de üçüncü dünya ülkelerinde çok önemli bir besin maddesidir. Az gelişmiş ülkelerde çocuklar ihtiyaçları olan proteini muz yiyerek almaktadırlar. Faydaları şunlardır: Muz kemik gelişimini sağlar, sinir zafiyeti ve yorgunluğu giderir. Böbrek ve mafsal iltihabında, bağırsak hastalıklarında faydalıdır. Müzmin kabızlık çekenler fazla yememelidir. B1, B2, C, A ve E vitaminlerini içeren muz, potasyum, demir, kalsiyum, fosfor, sodyum ve iyot açısından da çok zengindir. Muzun kalori düzeyi çok yüksek olmasına karşılık hiç kolesterol içermemektedir. Kalp kaslarını geliştiren sodyum ve potasyum maddeleri içermektedir.
Potasyum terleme sebebiyle kapasitesini yitirmeye başlayan kasları canlandırır ve daha kolay hareket etmelerini sağlar. B1 vitamini sayesinde sinir dokularının normal çalışmasına da etki eder. İçerdiği iyot sayesinde de tiroid bezinin dengeli çalışmasına yardım eder.
Yazılar_için_kaynak; http://tr.wikipedia.org/wiki/Muz

16 Mart 2009 Pazartesi

ORKİDE - SALEP OTU - OPHRYS HOLOSERICEA

orkide - salep otu - ophrys holosericea - 1979
ORKİDE
Familyası: Salepgiller (Orchidaceae). 
Türkiye’de yetiştiği yerler: Anadolu’da tabiî olarak yetişmekle birlikte kültür şekilleri sera ve salonlarda yetiştirilir. 
Sera ve salonlarda yetiştirilen süs bitkisi. Tropik, subtropik, ılıman ve hatta serin iklim kuşaklarında tabiî hâlde yetişir. 20.000’den fazla tür ve varyeteye sâhiptir. Bunlar içinde 15-20 tânesi süs bitkileri olarak yetiştirilmektedir. Bilhassa Ceologyne cristata, Odontoglossum grande, Paphiopedilum insigne ve Lycaste skinneri çok kolay yetişen ve ısı istekleri fazla olmayan türlerdir.
Orkideler, sera ve salon süs bitkileri içinde çok nârin, gâyet güzel, câzip, dekoratif ve uzun müddet dayanan çiçekleriyle kıymetli bitkilerin başında yer alır. Tropikal orkideler genellikle epifit olarak ağaçların üzerinde yaşarlar.
Yetiştirilmesi: Genel olarak sera veya çiçek pencerelerinde, gâyet aydınlık yerlerde bulundurulmalı, sâdece sabah ve akşam güneşine mâruz bırakılmalıdır. Orkidelerin büyük bir kısmında kök ve sürgün verme, ilkbahar ve yaz aylarına rastlar. Bu devrede bitkilerin nisbî rutubetçe yüksek yerlerde bulundurulmaları gerekir. Seralarda bunu temin maksadı ile bitkilere sık sık, çok ince zerreler hâlinde, kireçsiz su püskürtülmesi uygundur. Kireç ve klor ihtivâ eden su, orkidelerde gelişmeye derhal olumsuz etki yapar.

30 Aralık 2008 Salı

İNCİR - FIG

incir - fig - 1973

İncir (Ficus carica), anavatanı doğu Akdeniz ve güneybatı Asya (Türkiye'den Afganistan'a kadar) olan, ağaç ya da ağaççık nitelikli bir bitki türü ve bu türün meyvesidir.
İncir, dutgiller (Moraceae) familyasına dahil olan incir (Ficus) cinsinin içerdiği yaklaşık 800 kadar tür içinde ticari öneme sahip meyve veren tek bitkidir. İncir bitkisinin çiçeklerinde tozlaşma olayı mazı böcekleriyle gerçekleşir. Bu olaya "Kaprifikasyon" denir.
Meyvelerinin besin değeri yüksektir. Meyvaların bileşimini %30-40 şeker, A,B,C vitaminleri oluşturmaktadır. Meyvalarından hazırlanan infusyon özellikle çocuklarda kullanılabilen bir müshildir. Yapraklarındaki süt, "incir sütü" olarak bilinir ve halk arasında siğillere karşı kullanılır. Türün taze yaprakları ise, lapa halinde yaralara karşı tedavide halk ilacı olarak kullanılagelmiştir.
İncirin Dünya'daki en büyük üreticisi Türkiye'dir. Başlıca dış satım ürünümüzdür. Ege bölgesinde tarımda ön planda yer alır. Türkiye'de en fazla Aydın yöresinde yetiştirilir.
yazılar için kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0ncir

25 Kasım 2008 Salı

FINDIK - HAZEL - NUTS

fındık- nuts - 1973

Fındık, huşgiller (Betulaceae) familyasından Corylus cinsini oluşturan çalı ve ağaç türlerinin ortak adı.
Morfolojik özellikleri,
Basit, yuvarlak yaprakların kenarları çift dişli, ucu sivridir. Çiçekler yapraklardan hemen önce ilkbaharda açar. Bir evciklidir. Erkek çiçekler kedicik şeklinde 5-12 cm uzunluğunda sarı renklidir. Dişi çiçekler çok küçük, kış boyunca tomurcuklarda gizlenir, 1-3 mm uzunluğunda kırmızı renklidir. Nuks meyve 1-2.5 uzunluğunda 1-2 cm çapındadır, kabuğun etrafını tamamen veya kısmen kuşatan bir kadehcik bulunur. Kadehciğin şekil ve yapısı fındık türlerinin teşhisinde önemlidir.
Türler;
Amerika fındığı (Corylus americana), Adi fındık (Corylus avellana) Türkiye. California fındığı (Corylus californica), Çin fındığı (Corylus chinensis), Kafkas fındığı (Corylus colchica), Ağaç fındığı (Corylus colurna) Türkiye. Gagalı fındık (Corylus cornuta), Farges fındığı (Corylus fargesii), Himalaya fındığı (Corylus ferox)
Corylus ferox var. ferox
Corylus ferox var. tibetica
Asya fındığı (Corylus heterophylla)
Corylus heterophylla var. heterophylla
Corylus heterophylla var. sutchuenensis
Corylus heterophylla var. thunbergii
Lambert fındığı (Corylus maxima) Türkiye. Yunnan fındığı (Corylus yunnanensis), Jacquemont fındığı (Corylus jacquemontii), Japon fındığı (Corylus sieboldiana)
Corylus sieboldiana var. brevirostris
Corylus sieboldiana var. mandshurica
Corylus sieboldiana var. sieboldiana
Wang fındığı (Corylus wangii), Corylus × colurnoides (C. avellana × C. colurna'nın melezi), Corylus × vilmorinii (C. avellana × C. chinensis'nin melezi)
Yetişme koşulları,
Kışların ılık geçtiği nemli ve humuslu toprağı sever. Yıllık 1000-2000 mm. kadar yağış ister.
Türkiye'de yetişme alanları
Ticari değeri yüksek olan fındık Türkiye'de ORDU,GİRESUN,TRABZON illerinde tek tarım tipi (monokültür) olarak yapılır. Üretilen fındıkların %80'i Karadeniz Bölgesi'nden sağlanır. (Özellikle Giresun) Karadeniz Bölgesi'nden başka Marmara Bölgesi'nde de yetiştirilir. Türkiye, Dünya fındık üretiminde ilk sırada yer alır. Dünya fındık üretiminin %62-65 kadarını karşılar.
Fındığın faydaları
Çok iyi bir enerji kaynağıdır, vücuda güç ve enerji verir, beden ve zihin yorgunluğunu giderir. Fındık, kalp ve damar sağlığı açısından çok faydalıdır. Kolesterolü düşürür, kalp ritmini ayarlamaya yardımcı olur. Düzenli olarak her gün fındık yemek kalp krizi geçirme riskini azaltmakta çok etkilidir. Kansızlığa iyi gelir, vücut ve kemik gelişimini destekler. Hamilelerin hem kendileri için hem de doğacak çocuk için fındık yemeleri çok faydalıdır. Cinsel gücü arttırır, varislere iyi gelir. Fındık, soğuk algınlığı ve akciğer hastalıklarına da faydalıdır. Ayrıca, cildi güzelleştirdiği bilinmektedir.En önemli özelliği ise kansızlığa çok iyi gelmesidir.
Fındık çeşitleri,

Giresun fındığı, Tombul fındık, Kargalak Fındık, Uzunmusa fındık, Cavcava fındık, Kalınkara fındık, İncekara fındık, Çakıldak fındık, Kuş fındık, Acı fındık, Yassıbadem fındık, Yuvarlakbadem fındık, Palaz fındık, Foşa fındık, Mincane fındık, Kan fındık, Sivri fındık, Ham fındık, Yağlı fındık, Süt Fındık, Kara Fındık, Giresun Karası, İkiz Fındık, Avlu Fındığı, Göv Fındık

yazılar için kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/F%C4%B1nd%C4%B1k

20 Ekim 2008 Pazartesi

AMANITA PHALLOIDES

AMANİTA PHALLOİDES

Amanita phalloides, Amanitaceae familyasından zehirli bir mantar türü. Türkiye'deki ölümcül zehirlenmelerin neredeyse % 95 inden sorumlu, son derece zehirli ve tehlikeli bir mantardır. Bu mantara yaz başlarında ve sonbahar aylarında ormanlarda çok sık rastlanır. Mantarın içerdiği amanitin (özellikle, Amanotoxinler'den alfa amanitin) ve phalloidin maddeleri, sindirildikten 8-12 saat sonra ilk belirtilerini gösterir ve 3-4 gün içinde karaciğer-böbrek metabolizmasını yok eder. Zehirine karşı henüz yetkin bir ilaç geliştirilememiştir. Tedavide silibinin dihydrogen disuccinate disodium enjeksiyonu kullanılmaktadır. Bu mantarın bir kişiyi öldürmesi için 20-25 gram tüketilmesi yeterli olmaktadır. Volvariella Volvacea mantarı ile olan benzerliği ölümlerin önemli sebeplerindendir.

Amanita phalloides, 1994 yılı Kasım ayında, İstanbul'da seri zehirlenmelere yol açmış ve 20'den fazla insanın ölmesine neden olmuştur.

yazılar için kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/Amanita_phalloides

15 Ekim 2008 Çarşamba

SIĞLA GÜNLÜK AĞACI


SIĞLA GÜNLÜK AĞACI -Liquidambar orientalis

Orjinal Adı: Liquidambar orientalis

Diğer Adları: Akamber, Günnük, Sığla, Sığıla

Acıfındıkgiller familyasındandır. Yeryüzünün Üçüncü (Tersiyer) döneminden, yani yaklaşık 65 milyon yıl öncesinden günümüze kalan Anadolu Günlük ağacı (Liquidambar orientalis) dünyada yalnızca ülkemizde, Muğla ilimizin Marmaris, Milas, Köyceğiz ve Fethiye ilçelerinde yabani olarak yetişmektedir. Aynı cinsten Amerikan Günlük ağacı (L. styracifluea) ile Formoza Günlük ağacı (L. formosana) ülkemizde yetişmez. Anadolu Günlük ağacı 20 m'ye kadar boylanabilen, kışın yapraklarını dökmeyen, çınara benzeyen kalın dallı ve geniş tepeli bir bitki olup ya tek cins ya da diğer ağaçlarla birlikte ormanlar oluşturarak gelişir. Çınarınkine benzeyen ama daha küçük ve daha açık renkli olan yapraklan ince uzun saplı, 3-7 loplu ve bu lopların kenarları keskin dişlidir. Yaz mevsiminde açan çiçekleri yeşilimsi renktedir. Aynı ağaç üzerinde erkek ve dişi eşeyli çiçekleri ayrı gruplar halinde bulunur. Kapsül biçimindeki meyvelerinin içinde 1-2 tane küçük tohumu yer alır. Nemli ve humuslu toprakları seven günlük ağacı, döktüğü tohumlarla çoğalır.

Günlük ağacının odunlaşmıs gövdesi üzerinde balsam kanalları vardır. Her ağaçtan iki ya da üç yılda bir, yaz mevsiminde uzunlamasına yarıklar açılarak ağacın güzel kokulu yağı (balsam) ve kabukları alınır. Bu balsam stirol adlı uçucu yağ, vanilin, rejine, sinnanik asit, stirasin ve storesin adlı maddeleri içerir. Parfümeri endüstrisinde iyi bir koku tespit edicidir (fîksatif). Günlük ya da sığla yağı denilen bu balsam, Türkiye'nin tarımda önemli bir dışsatım ürünüdür. Ayrıca tütüne güzel koku vermek üzere kullanılır. Ağacın balsamı alınmış kabukları buhur adıyla dini törenlerde tütsü olarak yakılır.

Tibbi Etkileri ve Kullanımı Piyasada satılan sarımsı gri renkli, bal gibi koyu kıvamlı, güzel kokulu ve acımsı tatlı günlük ya da sığla yağının tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle özetlenebilir:

• İyi bir antiseptiktir. Yaraların temizlenmesinde ve iyileştirilmesinde dıştan uygulanır.

• Ciltte ve saçlı deride de antiseptik ve temizleyici olarak dıştan uygulanır.

• Uyuz ve mantar gibi deri hastalıklarında günlük merhemi ya da yakısı şeklinde uygulanarak, asalak öldürücü ve iyileştirici etkilerinden yararlanılır.

• Mide ve onikiparmakbağırsağı ülserlerinde yara iyileştirici niteliğinden yararlanılır. Bunun için günlük yağı sulandırılıp içine bal ya da şeker katılarak tatlandırılıp içilir.

• Ayrıca günlük yağı balgam söktürücü, nefes darlığını giderici ve bedeni rahatlatıcı etkiler taşır. Bunun için bir önceki maddedeki gibi tatlandırılıp sulandırılarak içilir.

yazılar için kaynak; http://www.bilgikutum.com/gunluk.htm

22 Eylül 2008 Pazartesi

HATMI CICEGI - ALCEA OFFICINALIS

HATMİ ÇİÇEĞİ (Alcea Officinalis)

Öksürüyor musunuz? Bir bardak hatmi çayı tam sizin için..


Ebegümecigiller familyasından olan hatmi, içerdiği iyileştirici zamk sayesinde yıllardır bir çok hastalığın tedavisinde kullanılır. Çok uzun zaman önce Çin’den getirilmiş bu bitkiyi eski Mısır ve Suriye halkı sağlık amacıyla yerdi. Adı, Antikçağ filazofları olan Pisagor, Plato ve Virgil’den kalan kitaplarda geçer. Tarihi bu kadar eskilere dayanan hatmiyi Romalılar da yemeklerinde kullanırlardı.

Uzun ömürlü ve dayanıklı bir bitkidir. Yapraklarında bulunan yapışkan sıvı sayesinde kurutulup çay yapılabilir ve iç hastalıklara iyi gelir. Yazın ve sonbaharda rastlamak mümkün. İyileştirici yapışkan sıvı kurutulmuş kökünde de bolca bulunur. Değişik renkte çiçekler vermesinden dolayı süs amaçlı da kullanılır.

Nelere faydası vardır?
- Öksürüğe iyi gelir
- Uyku problemini giderir
- Balgam söktürür
- Vücuda rahatlık verir
- Nezleyi geçirir
- Üst solunum yolları, diş ve barsak iltihaplarında etkilidir
- İdrar söktürür
- Mideye iyi gelir

Nasıl kullanılır?
-Çayı yapılır: 1 litre kaynamış su içine atılan bir kaç kurutulmuş hatmi yaprağı bekletilir ve süzülerek içilir.
- Sofrada: Kurutulmuş yapraklar çorbaların üzerine serpilir. Ayrıca kümes hayvanları içi doldurulup pişirilirken hatmi yapraklarıyla tatlandırılır.
- Kompres yapılır: Yaprakları suda kaynatıldıktan sonra iyice ezilir. Göz kompresi yapılır.
- Güzellik için: Kaynatılan yaprak ve kökünden çıkan sıvı, ya da soğuk suya bastırılmış kökünden elde edilen sıvı, cilt üzerine uygulandığında nemlendirir ve güneş yanıklarına iyi gelir. Ayrıca yağsız saçlar bu sıvıyla canlandırılır.
Arzu Dedeoğlu

Uzm. Dyt. Bengül Akgün

kaynak.
http://saglik.turk.net/Diyet/diyet_guncel.asp?TID=42&pg=1

18 Şubat 2008 Pazartesi

ÇİÇEKLER - BİTKİLER - MEYVELER

amanita phalloides - 1995

günlük sığla ağacı - Liquidambar orientalis - 1984

hatmi - alcea officinalis - 1984

orkide - salep otu - ophrys holosericea - 1979

nergis - 1985

papatya -1985

gelincik - 1984

siklamen - 1984

meyveler (muz) - 1993

lepiota helveola - 1995

lilium - 1997

erik çiçeği - 2003

enphorbia pulcherrima - 1997

crocus olivieri - 2000

mersin - 2001

çiçek bitki pulları - plants flowers stamps