tanıtım_TR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tanıtım_TR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Mart 2010 Salı

GAP - GÜNEYDOĞU ANADOLU PROJESİ

güneydoğu anadolu projesi -1991
GAP ( GÜNEYDOĞU ANADOLU PROJESİ)
Temel hedefi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi halkının gelir düzeyi ve hayat standardını yükselterek, bu bölge ile diğer bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak, kırsal alandaki verimliliği ve istihdam imkanlarını artırarak,sosyal istikrar, ekonomik büyüme gibi milli kalkınma hedeflerine katkıda bulunmak olan GAP, çok sektörlü, entegre ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışı ile ele alınan bir bölgesel kalkınma projesidir.
Proje alanı Fırat ve Dicle havzaları ile yukarı Mezopotamya ovalarında yer alan 9 ili kapsamaktadır (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak). 1970’lerde Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki sulama ve hidroelektrik amaçlı projeler olarak planlanan GAP, 1980’lerde çok sektörlü, sosyo-ekonomik bir bölgesel kalkınma programına dönüştürülmüştür.
Kalkınma programı, sulama, hidroelektrik, enerji, tarım, kırsal ve kentsel altyapı, ormancılık, eğitim ve sağlık gibi sektörleri kapsamaktadır. Su Kaynakları Programı 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ve 1.82 milyon hektar alanda sulama sistemleri yapımını öngörmektedir. Toplam maliyeti 32 milyar ABD doları olan Proje’nin, Enerji santrallerinin toplam kurulu gücü 7476 MW olup yılda 27 milyar kilowatsaat enerji üretimi öngörülmektedir.
Proje, gelecek kuşaklar için kendilerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratılmasını amaçlayan sürdürülebilir insani kalkınma felsefesi üzerine kurulmuştur; Kalkınmada adalet, katılımcılık, çevre korunması, istihdam, mekansal planlama ve alt yapı geliştirilmesi GAP’ın temel stratejileridir.
Yazılar_için_kaynak; http://www.gap.gov.tr/gap.php?sayfa=Turkish/Ggbilgi/gnedir.html

29 Mayıs 2009 Cuma

KIZILAY - KIZILAY GENCLIGI

kızılay - kızılay gençliği

KIZILAY, SAVAŞ ALANINDA YARALANAN YA DA HASTALANAN ASKERLERE HİÇBİR AYRIM GÖZETMEKSİZİN YARDIM ETMEK ARZUSUNDAN DOĞMUŞTUR.
11 Haziran 1868 tarihinde "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" adıyla kurulan Kızılay, 
1877'de "Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti", 
1923'de "Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti",
1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve 
1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını almıştır. 
Kuruluşa "KIZILAY" adını büyük önder Atatürk vermiştir. 
Kızılay'ın alameti, beyaz zemin üzerinde karşıdan bakarken sola doğru açık kırmızı "ay" dır. Yalnız Kızılay bayrağında "ay"ın açık yüzü bayrak direğinin tersine doğrudur.
Kızılay alameti, Devletler Hukuku'nun ilgi hükümleri gereğince, savaş zamanında silahlı kuvvetlerin sağlık servisleri ile o hükümlerin belirlediği kişi ve kuruluşlar için "koruyucu ve belirtici işaret" olarak kabul edilmiştir. Bunlar dışında kalan hiçbir kişi, kurul ve kurum, savaşta tarafsızlık ve dokunulmazlık timsali olan bu işareti kullanamaz.
Kızılay'ın amacı, her nerede görülür ise , hiçbir ayrım yapmaksızın insanın acısını önlemeye veya hafifletmeye çalışmak, insanın hayatını ve sağlığını korumak, onun kişiliğine saygı gösterilmesini sağlamak ve insanlar arasındaki karşılıklı anlayışı, dostluğu saygıyı, işbirliğini ve sürekli barışı getirmeye uğraşmaktır. Kızılay ihtiyaç anında dayanışmanın,ıstırap anında eşitliğin, savaşın en kızgın anında insancıllığın, tarafsızlığın ve barışın simgesidir.
Kızılay, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Topluluğu'nun temel ilkelerini paylaşır. Bunlar; insaniyetçilik,ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık,hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik ilkeleridir.
Kızılay, tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tâbi, kâr amacı gütmeyen, yardım ve hizmetleri karşılıksız olan ve kamu yararına çalışan bir gönüllü sosyal hizmet kuruluşudur.
Kızılay'ın teşkilatı, Genel merkez ve şubelerden oluşur. Kızılay'ın Genel Müdürlük teşkilatı dışında kalan bütün kademelerindeki görevler fahridir.

25 Mayıs 2009 Pazartesi

BURSA "HEYKEL" - ATLI ATATÜRK HEYKELİ

bursa "heykel" atlı Atatürk heykeli

HEYKEL - BURSA "ATLI ATATÜRK HEYKELİ"

Bursa’da “heykel” denilince akla, Heykel semtinin ve tüm kentin merkezindeki Atatürk Anıtı gelir. Heykel, Ahmet Vefik Paşa Sahnesi’nin tam karşısında, Kent Müzesi’nin (Eski adliye binası) önündedir.
Atatürk Anıtı, Nijat Sirel (1897-1956) tarafından Mahir Tomruk ile birlikte 1927 yılında yapılmıştır. Atatürk, bu anıtın kendisine en çok benzeyen anıt olduğunu bildirmiştir. Atatürk, mermer bir kaide üzerinde askeri giysisi içinde at üzerinde tasvir edilmiştir. Sağ eli ile batıyı işaret etmektedir. Bununla Batı uygarlığına ulaşmamız gerektiği ifade edilmektedir.
Mermer kaidenin üzerinde şu yazı yazar: "Bu aziz heykelin önünde duran Türk hürmetle eğil. O milletini kurtaran, Cumhuriyet’i kuran aleme yeni bir tarih yaratan Gazi Mustafa Kemal’dir."
Kaidenin sağ tarafında: 29.I.Teşrin.1339 (1923) Cumhuriyetin Kuruluşu
Sol tarafında ise; 11 Eylül 1338 (1922) Bursa’nın Kurtuluşu  yazılıdır.

19 Mayıs 2009 Salı

ZONGULDAK ATLI ATATÜRK HEYKELİ

zonguldak atlı Atatürk heykeli - 1969

ZONGULDAK ATLI ATATÜRK HEYKELİ,
(Ali Hadi Bara - Zühtü Müridoğlu, 1946)
Zonguldak Atlı Atatürk Heykeli, Ali Hadi Bara ve Zühtü Müridoğlu’nun birlikte gerçekleştirdikleri ilk heykel değildi. Türk sanatçılara anıt uygulamaları konusunda şans tanınmamasından yakınan Bara ve Müridoğlu, Zonguldak Atlı Atatürk ve İnönü heykellerinden iki yıl önce, İstanbul’da tam anlamıyla bir “meydan heykeli”ne imzalarını atmışlardı. 
6 

11 Mayıs 2009 Pazartesi

TED ANKARA - PULCULUK KULÜBÜ - HATIRA PULU

TED ANKARA KOLEJİ HATIRA PULU BASTIRDI
Pulculuk kulübünü yönetmelik değişir değişmez kuran Ted ankara koleji bu bir öncülük daha yaptı, pulculuk kulübünün öncülüğünde bastırılan ilk hatıra pullarına da öncülük etti.
Bu aktivitede emeği olan tüm gönüllüleri ve yöneticileri pulseverler olarak kutluyoruz.

TED internet sitesindeki haber; 
"Pulculuk Kulübümüzden TED Ankara Koleji Hatıra Pulu"
İlköğretim Okulumuz II. Kademe Pulculuk Kulübü Danışman Öğretmeni Ahmet KURU ve öğrencilerimiz, PTT Genel Müdürlüğü tarafından iki farklı valörden oluşan hatıra pulu bastırdılar. Hatıra pulları geliri TED’de burslu okuyan öğrencilere verilmek üzere öğretmenlerimize satışa sunuldu.

30 Nisan 2009 Perşembe

ETNOGRAFYA MÜZESİ - ANKARA

etnografya müzesi - ankara 

Ankara Etnografya Müzesi Kurtuluş Savaşında Cuma namazlarının kılındığı eski adı Namazgâh Tepesi olan yerde kuruldu. 

Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, eski mesai arkadaşı Budapeşte Etnografya Müzesi şeflerinden Türkolog J. Meszaroş’un müzenin kuruluşu konusundaki görüşleri sorularak, kendisine hizmet teklif edildiği, Prof. Meszaroş’un bakanlığa sunduğu 29 Kasım 1924 tarihli raporundan anlaşılmaktadır. Böylece Halk Müzesi'nin kurulmasına hazırlık yapılmak üzere, 1924’te İstanbul’da Prof. Celal Esad (Arseven) başkanlığında, daha sonra 1925 yılında İstanbul Müzeler Müdürü Halil Erdem başkanlığında, eser toplamak ve satın almak üzere özel bir komisyon kurulmuştur. Satın alınan 1250 adet eser, 1927 yılında inşası tamamlanan müzede teşhir edilmiştir. Müze Müdürlüğü'ne de Hamit Zübeyr Koşay atanmıştır.

15 Nisan 1928 yılında müzeyi ziyaret eden Gazi Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) müze hakkında bilgi aldıktan sonra, Afgan Kralı Amanullah Han’ın Türkiye’yi ziyaretleri nedeniyle, müzenin açılmasına emir buyurmuşlardır. Müze 18.7.1930’da halka açılmış ve 1938 Kasım ayında Müzenin iç avlusu, geçici kabir olarak ayrılıncaya kadar açık kalmıştır. Atatürk'ün naaşı 1953'de Anıtkabir'e nakline değin burada kalmıştır. Bu kısım halen Atatürk’ün anısına hürmeten sembolik bir kabir şeklinde korunmaktadır, üzerinde beyaz mermere yazılmış şu kitabe bulunmaktadır. “Burası 10.11.1938'de sonsuzluğa ulaşan Atatürk’ün 21.11.1938 den 10.11.1953 e kadar yattığı yerdir.” 

6-14.11.1956 tarihinde Uluslararası Müzeler Haftası nedeniyle gerekli değişiklikler yapılarak, tekrar halkın ziyaretine açılmıştır.

21 Nisan 2009 Salı

TÜRKSAT

Türksat (Türk haberleşme uyduları sistemi) - 1994 
Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş.
Türkiye'nin tek uydu operatörüdür. 200 civarında TV, radyo, data yayını vardır. Şirket; TV ve Radyo yayıncılığı, Kablo TV hizmeti, Internet bağlantısı, Veri transferi, VoIP gibi hizmetleri sunmaktadır.
Uydular; Türkiye'nin ilk uydusu Turksat 1A, 24 Ocak 1994'de fırlatılmış ve kalkışından 12 dakika sonra infilak etmiştir. Türksat 1B uydusu da aynı yıl içinde gönderilmiştir. 
Şirketin üçüncü uydusu Türksat 1C, 1996 yılında hizmete alınmıştır. 
Türksat 2A (Eurasiasat 1) uydusu ise 10 Ocak 2001'de fırlatılmıştır. Türksat 1C ile aynı konumdadır.
Turksat 3A uydusu, 13 Haziran 2008 saat 01:05'de Türksat A.Ş. ile Fransız iletişim sirketi Thales Alenia Space arasında imzalanan sözleşmeye bağlı olarak Fransız Guyanası'ından fırlatılmıştır.
2005 Temmuz ayı itibari ile Telekomdan KabloTV' yi devir almıştır. Kendi müşteri hizmetleri takip otomasyon yazılımlarını kendi bünyesindeki yazılımcı kadrosu ile kısa bir sürede gerçekleştirmesiyle birçok kamu kurumuna örnek teşkil etmektedir.
Türksat 1B (31.3° Doğu)
Türksat 1C (31.3° Doğu)
Türksat 2A (Eurasiasat 1) (42.0° Doğu)
Türksat 3A (42.0° Doğu)
Türksat 4A (42.0° Doğu - 2011'de fırlatılacak)
Türksat 5A (TUSAT 1) (42.0° Doğu - 2014'te fırlatılacak)

31 Mart 2009 Salı

ULUDAĞ (Bursa)

uludağ (bursa) - 1982
ULUDAĞ
Uludağ, ''Olimpos Dağı'' olarak da bilinir. Bursa ili sınırları içinde, 2543 m yüksekliği ile Türkiye'nin en büyük kış ve doğa sporları merkezi olan dağ. Evliya Çelebi seyahatnamesinde bu dağdan CEBELİ RUHBAN diye söz eder. Ayrıca halk arasında KEŞİŞ dağı olarakta bilinir. Homeros Uludağ'a Olympos Misios veya Bithynik Olymp diyordu. Uludağ, ilk hristiyan keşişlerin inzivaya çekildikleri yerleşim yerlerinden biridir.
Marmara bölgesinin en yüksek dağı. Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan Uludağ'ın uzunluğu 40 km'yi bulur. Genişliği ise 15-20 km'dir. En yüksek noktası Kartaltepe'de 2543 m'dir. Türkiye'nin önemli volfram yatakları buradadır. Uludağ'dan kaynaklanan derin vadiler içindeki pekçok dere, Nilüfer Çayı ile Göksu'ya ulaşırlar. 
Uludağ modern dağ tesisleri, teleferiği Bursa'nın hemen yanında olması ile dağ turizminin merkezi olmuştur. Yol durumunun uygunluğu, her mevsim kar bulunması, eşsiz manzaraları buraya turist çekmektedir. 
Doğu, kuzey eteklerinin Bursa Ovasına yakın yerlerinde sıcak su kaynaklarının bulunmasından burada kaplıcalar meydana gelmiştir. Bursa'nın Çekirge semtindeki bu kaplıcalar pekçok hastalığa şifa olmaktadır.

Bitki örtüsü
Bitkisel zenginlik bakımından ender yerlerden biridir. 350 m den itibaren: defne, zeytin, katran ardıcı, fındık, laden, funda, kızılçam, maki ve çalılık alanlar, 350-700 m arası: kestane, akçakesme, erguvan, koca yemiş, dağ çileği, zeytin, katırtırnağı, Girit ladeni, mazı meşesi, gürgen, kızılcık, alıç, geyikdikeni, sırımbağı, yabani defne, karaağaç, kayın, titrek kavak, karaçam, 700-1000 m arası: kestane, kayın, sapsız meşe, titrek kavak, karaçam, yabani kızılcık, alıç, geyikdikeni, muşmula, 1000-1050 metreden itibaren: kayın ormanları 1500 metreye kadar ulaşır. 1500-2100 m arası: Uludağ göknarı, bodur ardıç, yaban mersini, ayı üzümü, yabani gül, geyik dikeni, çoban üzümü, söğüt, karaçam, kayın, gürgen, titrek kavak, sırımbağı, yoğurtotu, kekik , bitotu, misk soğanı, hindiba, bahar yıldızı, çok çiçekli gelincik, yabani elma. 

İklim
Dağın iklimi; alt kademelerde Akdeniz iklim tipi, zirveye doğru nemli mikro termik iklim tipine dönüşürken, kışları yüksek rakımlarda buzlu iklim görülür.  Kar yağışlı günler yıllık 66,7 gün, kar ile örtülü günler yıllık 179,2 gündür.

26 Mart 2009 Perşembe

ÇOCUK ESİRGEME KURUMU

çocuk esirgeme kurumu 

ÇOCUK ESİRGEME KURUMU 
1917 (6 Mart) İstanbul Himaye-i Etfal Cemiyeti İstanbul'da kuruldu.
1917 ( 28 Kasım) Firuz Ağa'da ilk Çocuk Misafirhanesinin açılışı yapıldı.
1920 (Teşrinievvel) ÇEK Cenevre'deki Merkez tarafından tanındı.
1921 (17 Ocak) Himaye-i Etfal Cemiyeti padişah iradesi ile kamu yararına çalışan cemiyet olarak kabul edildi.
1921 (30 Haziran) Ankara'da Hakimiyeti Milli Matbaasında küçük bir odada Himaye-i Etfal Cemiyetinin kuruluşu gerçekleştirildi.
1922 (4 Şubat) HEC Başkanı Dr. Fuad ve beş arkadaşı Himaye-i Etfal Cemiyetine ek gelir sağlamak amacıyla pullu zarf ve kartpostalların Himaye-i Etfal Cemiyeti yararına kullanımı hakkında tekliflerini, Türkiye Büyük Millet Meclisine sundular.
1923 Ankara Himaye-i Etfal Cemiyetinin kurulup güçlenmesi nedeniyle İstanbul HEC çalışmalarına son verdi.
1923 (26 Kasım) Posta Kanunu ile HEC posta ücretlerinden muaf tutuldu.
1926 (21-22 Haziran) "Himaye-i Etfal Cemiyetine Ait Evrakın Damga Resminden İstisnası Hakkında Kanun " kabul edildi.
1932 (11 Nisan) Dr. Fuad Bey'in 9 Nisan 1932 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verdiği teklif sonucu 20-30 Nisan tarihleri arası mektup ve telgraflara "Çocuk Şefkat Pulu" yapıştırılması hususu kabul edildi.
1937 (26 Kasım) Çocuk Esirgeme Kurumu Bakanlar Kurulunun 1223 sayılı Kararı ile kamu yararına çalışan dernek olarak kabul edildi.
1956 Ünicef'in Ankara Orman Çiftliğinde kurduğu Süt Fabrikasının üretiminin % 1 'i Çocuk Esirgeme Kurumuna tahsis edildi.
1957 Dünya Çocuk Günü nedeniyle özel seri pullar çıkarıldı.
1964 (12 Eylül) Bakanlar Kurulu Kararı ile 1 Ekim 1964 tarihinden itibaren THK, Kızılay, Ulusal Verem Savaş derneği, Türkiye Yardım Sevenler Derneğinin çıkardığı pulların yerine Kıbrıs Pullarının çıkarılmasına karar verildi.
1969 (30 Haziran) Katolik Yardım Servisince Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumuna yapılan gıda yardımları kesildi.
1970 (6 Haziran) 13513 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan karar ile kurumun bina, arazi ve kurumlar vergisinden, bütün harçlar ve resimlerden muaf tutulması uygun görüldü.
1970 Genel Bütçeden Çocuk Esirgeme Kurumuna hiç yardım yapılmadı.
1972 Barış Gönüllülerinin kurum bünyesinden tasfiyesi kararı alındı.
1972 (20 Temmuz) 1006 Sayılı Kanunla Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumunun bütün vergi, resim ve harçlardan muaf tutulması kabul edildi.
1972 (27 Temmuz) 1610 Sayılı Kanunla kurumun bina ve arazi vergisinden muafiyeti kaldırıldı.
1981 (5 Mayıs) 51 Nolu Milli Güvenlik Kurulu Kararı ile Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumunun genel merkezi, il merkezleri, ilçelerdeki şubeleri ile bucak ve köylerdeki kolları feshedildi.
1983 (24 Mayıs) 2828 Sayılı Yasa İle Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu kabul edildi.
1983 (27 Mayıs) 18059 sayılı Resmi Gazetede 2828 Sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu yayınlandı.

25 Kasım 2008 Salı

FINDIK - HAZEL - NUTS

fındık- nuts - 1973

Fındık, huşgiller (Betulaceae) familyasından Corylus cinsini oluşturan çalı ve ağaç türlerinin ortak adı.
Morfolojik özellikleri,
Basit, yuvarlak yaprakların kenarları çift dişli, ucu sivridir. Çiçekler yapraklardan hemen önce ilkbaharda açar. Bir evciklidir. Erkek çiçekler kedicik şeklinde 5-12 cm uzunluğunda sarı renklidir. Dişi çiçekler çok küçük, kış boyunca tomurcuklarda gizlenir, 1-3 mm uzunluğunda kırmızı renklidir. Nuks meyve 1-2.5 uzunluğunda 1-2 cm çapındadır, kabuğun etrafını tamamen veya kısmen kuşatan bir kadehcik bulunur. Kadehciğin şekil ve yapısı fındık türlerinin teşhisinde önemlidir.
Türler;
Amerika fındığı (Corylus americana), Adi fındık (Corylus avellana) Türkiye. California fındığı (Corylus californica), Çin fındığı (Corylus chinensis), Kafkas fındığı (Corylus colchica), Ağaç fındığı (Corylus colurna) Türkiye. Gagalı fındık (Corylus cornuta), Farges fındığı (Corylus fargesii), Himalaya fındığı (Corylus ferox)
Corylus ferox var. ferox
Corylus ferox var. tibetica
Asya fındığı (Corylus heterophylla)
Corylus heterophylla var. heterophylla
Corylus heterophylla var. sutchuenensis
Corylus heterophylla var. thunbergii
Lambert fındığı (Corylus maxima) Türkiye. Yunnan fındığı (Corylus yunnanensis), Jacquemont fındığı (Corylus jacquemontii), Japon fındığı (Corylus sieboldiana)
Corylus sieboldiana var. brevirostris
Corylus sieboldiana var. mandshurica
Corylus sieboldiana var. sieboldiana
Wang fındığı (Corylus wangii), Corylus × colurnoides (C. avellana × C. colurna'nın melezi), Corylus × vilmorinii (C. avellana × C. chinensis'nin melezi)
Yetişme koşulları,
Kışların ılık geçtiği nemli ve humuslu toprağı sever. Yıllık 1000-2000 mm. kadar yağış ister.
Türkiye'de yetişme alanları
Ticari değeri yüksek olan fındık Türkiye'de ORDU,GİRESUN,TRABZON illerinde tek tarım tipi (monokültür) olarak yapılır. Üretilen fındıkların %80'i Karadeniz Bölgesi'nden sağlanır. (Özellikle Giresun) Karadeniz Bölgesi'nden başka Marmara Bölgesi'nde de yetiştirilir. Türkiye, Dünya fındık üretiminde ilk sırada yer alır. Dünya fındık üretiminin %62-65 kadarını karşılar.
Fındığın faydaları
Çok iyi bir enerji kaynağıdır, vücuda güç ve enerji verir, beden ve zihin yorgunluğunu giderir. Fındık, kalp ve damar sağlığı açısından çok faydalıdır. Kolesterolü düşürür, kalp ritmini ayarlamaya yardımcı olur. Düzenli olarak her gün fındık yemek kalp krizi geçirme riskini azaltmakta çok etkilidir. Kansızlığa iyi gelir, vücut ve kemik gelişimini destekler. Hamilelerin hem kendileri için hem de doğacak çocuk için fındık yemeleri çok faydalıdır. Cinsel gücü arttırır, varislere iyi gelir. Fındık, soğuk algınlığı ve akciğer hastalıklarına da faydalıdır. Ayrıca, cildi güzelleştirdiği bilinmektedir.En önemli özelliği ise kansızlığa çok iyi gelmesidir.
Fındık çeşitleri,

Giresun fındığı, Tombul fındık, Kargalak Fındık, Uzunmusa fındık, Cavcava fındık, Kalınkara fındık, İncekara fındık, Çakıldak fındık, Kuş fındık, Acı fındık, Yassıbadem fındık, Yuvarlakbadem fındık, Palaz fındık, Foşa fındık, Mincane fındık, Kan fındık, Sivri fındık, Ham fındık, Yağlı fındık, Süt Fındık, Kara Fındık, Giresun Karası, İkiz Fındık, Avlu Fındığı, Göv Fındık

yazılar için kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/F%C4%B1nd%C4%B1k

11 Kasım 2008 Salı

ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ

Atatürk'ün gençliğe hitabesi - ölümünün 30. yılı- 1968

Yeniden ve Yeniden Okunmalı....


Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi


Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere,
memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

6 Kasım 2008 Perşembe

BES YILLIK KALKINMA PLANLARI

3. beş yıllık kalkınma planı - 1974

DOKUZUNCU KALKINMA PLANININ VİZYONU
2007-2013 dönemini kapsayan Dokuzuncu Kalkınma Planı,"istikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen ve AB’ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye" vizyonu ile hazırlanacaktır.

TEMEL İLKELER
Bu vizyona ulaşılırken aşağıdaki ilkeler temel alınacaktır:
*Ekonomik, sosyal ve kültürel alanlara bütüncül bir yaklaşım esastır.
*Toplumsal diyalog ve katılımcılık güçlendirilerek, toplumsal katkı ve sahiplenmenin sağlanması esastır.
*İnsan odaklı bir gelişme ve yönetim anlayışı esastır.
*Rekabetçi bir piyasa, etkin bir kamu yönetimi ve demokratik bir sivil toplum gelişme sürecinde birbirini tamamlayan kurumlar olarak işlev görecektir.
*Kamusal hizmet sunumunda; şeffaflık, hesap verebilirlik, katılımcılık, verimlilik ve vatandaş memnuniyeti esastır.
*Devletin ticari mal ve hizmet üretiminden çekilerek, politika oluşturma, düzenleme ve denetleme işlevlerinin güçlendirilmesi esas olacaktır.
*Politikalar oluşturulurken kaynak kısıtı göz önünde bulundurularak önceliklendirme yapılacaktır.
*Uygulamanın vatandaşa en yakın birimlerce yapılması esastır.
*Toplumsal yapımızın ve bütünlüğümüzün ortak miras ve paylaşılan değerler çerçevesinde güçlendirilmesi esastır.
*Doğal ve kültürel varlıklar ile çevrenin gelecek nesilleri de dikkate alan bir anlayış içinde korunması esastır.
yazılar için kaynak; http://www.canakkale.gov.tr/Kalkinma_Plani.htm

3 Mart 2008 Pazartesi

TANITIM - HATIRLATMA

3. 5 yıllıl kalkınma planı - 1974

eğitim çalışmaları - 1969

ptt çalışmaları - posta kodu - 1985

fındık - nuts - 1973

radyo-link -radiolink 1975

çocuk esirgeme kurumu

posta çekleri - 1975